Enerji piyasaları küresel olarak belirsizliklerin yüksek olduğu çalkantılı bir dönemden geçmektedir. 2020 yılında Covid-19 salgını ve salgınla mücadele kapsamında alınan önlemlerle birlikte küresel elektrik talebinde kayda değer bir düşüş gözlemlenmiştir. 2021 yılı itibarıyla başlayan normalleşme süreci ve ekonomik toparlanmayla birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrik talebinde hızlı bir artış yaşanmıştır. Pandeminin tetiklediği küresel enerji krizi ve 2022 yılının başlarında Rusya ile Ukrayna arasında başlayan savaş, enerji piyasalarında benzeri görülmemiş fiyat oluşumlarına neden olmuştur. Bu süreçte enerji emtia fiyatlarındaki artış tüm diğer emtia fiyatlarının da yükselmesini tetiklemiş, ülkelerde yüksek enflasyon oranlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Küresel emtia ve enerji fiyatlarındaki artış Eylül 2022 tarihinden itibaren yavaşlama eğilimine girse de, önümüzdeki süreçte arz ve fiyat risklerinin devam edeceği beklenmektedir. Bu raporda, enerji krizinin etkilerinin oldukça yoğun hissedildiği 2022 yılı için Türkiye’deki elektrik kurulu güç karışımında daha fazla rüzgar ve güneş enerjisinin olduğu ve bu teknolojilerin elektrik sisteminde hiç olmadığı durumlarının incelendiği iki senaryo kapsamında, elektrik piyasasında oluşan maliyetler ve karbon emisyonlarının durumu analiz edilmiştir.