Türkiye, enerji sektöründe önemli bir dönüşüm süreci yaşamaktadır. Bu hızlı ve radikal dönüşüm süreci, hızlı ekonomik büyüme ve buna bağlı olarak artan enerji talebi, kendine has ekonomik öncelikler ve potansiyeller ile rekabet düzeyi artan piyasalar neticesinde ortaya çıkmaktadır. Bu dönüşümün izleri, hem enerji üretim sistemlerinde hem de enerji piyasasındaki gelişmelerde görülebilmektedir. Giderek artan büyük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımları, yaygınlaşan merkezi olmayan, dağınık enerji sistemleri ve tesisleri, enerji sisteminin dönüşümünü işaret etmektedir. Ayrıca, enerji piyasa modeli de dönüşmekte, gidere artan bir şekilde, tüketicilerin kendi enerji kaynaklarını belirleme fırsatı sunan piyasa modelleri geliştirilmektedir.
Son zamanlarda, ülkemizde, yenilenebilir enerji temelli elektrik üretiminin çok önemli maliyet ve arz güvenliliği avantajına sahip olduğunu gösteren gelişmeler yaşanmaktadır. Katlanarak artan güneş ve rüzgar santrali kurulumları, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihaleleri ve sunulan ön-lisans teklifleri, yenilenebilir enerjinin ülke piyasasındaki rekabet gücünün giderek arttığını gözler önüne sermektedir. Aynı zamanda, güneş ve rüzgar sektöründe, yerli kaynakların ve yerli teknolojilerin önceliklendirilmesi ile beraber, ülkemizde yaşanan enerji dönüşümü sürecinin makro ekonomik katkıları da artmaktadır. İthal yakıt yerine yerli muadillerin ve yerli teknolojilerin kullanılması ile, enerji kaynaklı cari azaltacak, ekonomik faaliyet ve yeni iş imkanları yaratacak fırsatlar ortaya çıkmakta, Türkiye ulusal ekonomisine önemli faydalar yansımaktadır.
Ulusal politikalardaki yönelimler de enerji dönüşümünün izlerini içermektedir. “Milli Enerji ve Madencilik Politikası”, yerel yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına, şebeke geliştirilmesine ve öngörülebilir piyasalara öncelik tanımakta ve Türkiye’de enerji dönüşümünün önünü açmaktadır. Aynı şekilde, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı, da enerji dönüşümünün yapı taşlarından olan enerji verimliliği alanında, nasıl iyileştirmeler yapılacağına ve nasıl bir piyasa oluşturulacağına dair somut adımlar içermektedir. Plan, Türkiye’nin enerji verimliliği potansiyelininden azami ölçüde faydalanmayı hedeflemektedir.
Türkiye, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında cezbedici bir potansiyele sahiptir. Çok çeşitli ve verimli yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliğinin iyileştirilmesi için çözüm sunabilecek sanayisi ile esnek ve yeni iş modellerinin yarattığı fırsatları kullanmaya hazır yatırımcıları sayesinde, Türkiye, enerji alanında lider konuma gelebilir. Enerji dönüşümü, bu potansiyeli gerçeğe dönüştürerek, düşük karbonlu teknolojiler ucuzladıkça ekonomik büyümeye katkıda bulunabilir ve vatandaşları için refah ve sürdürülebilir bir gelecek sağlayabilir.
Bu potansiyelin harekete geçirilebilmesi için, birçok aktör, fırsatların etkin ve yaygın bir biçimde kullanılabilmesi amacıyla faaliyetler yürütmektedir. Kamu sektörü, enerji sektörü birlikleri, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum, Türkiye’nin enerji dönüşümün hedeflerine ulaşması, ilgili yol haritalarının somut adımlara dönüşmesi için değerli araştırmalar ve çalışmalar yürütmektedir. Öte yandan, bu çalışmaların paylaşılmasını, görüşlerin ortaya konulması için gerekli olan ortamın oluşturulmasını sağlayacak bir platform ihtiyacı görülmektedir. enerji dönüşümünü tarafsız, bağımsız ve bilimsel temeller üzerine konumlandırmak gerekmektedir. Hızlı, verimli ve tüm paydaşlar açısından faydalı bir enerji dönüşümünü şekillendirmek ve devam etmekte olan tartışmaya katkı sunmak için enerji ekonomisi ve politikası konularına odaklanan ve araştırma ve teknik analiz yapan bir düşünce kuruluşuna ihtiyaç vardır.