Enerji depolama batarya sistemlerinin gelişimini yönlendiren ana akımlardan biri, çevreye duyarlı daha temiz araçlara duyulan ihtiyacın etkisiyle, elektrik mobilite alanında yaşanan gelişmelerdir. Batarya uygulamalarının çekiciliğini artıran bir diğer faktör ise, malzeme teknolojilerindeki gelişmeler nedeniyle batarya maliyetinin düşmesidir. Bunun yanında toplumun çevresel konulara olan hassasiyetinin artması, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının artmasına ve bu artan yenilenebilir enerji katkısının bir sonucu olarak da batarya depolama uygulamalarındaki artışa katkıda bulunmaktadır. Elektrikli araç ve enerji sistemlerinde olan uygulamaların yanı sıra, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve cihaz elektrifikasyonunda (örneğin e-kitaplar, akıllı saatler, akıllı telefonlar, akıllı anahtarlar vb.) yaşanan gelişmeler daha yüksek yoğunluklu bataryalara olan ihtiyacı hızla artırmaktadır.
Enerji sistemleri batarya enerji depolama alanında yapılanan yatırımlar 2018 yılında %45 artarak 4 milyar ABD dolarının üzerine çıkmıştır. Hem şebeke ölçeğinde hem de sayaç arkası batarya kurulumları, bu hızlı artışta öncü olmuştur. 2018 yılında şebeke ölçeğinde batarya depolama uygulamalarına yapılan yatırım harcaması 2017 yılına göre %30 artarak, toplamda 1,2 GW kurulu güç kapasitesine ulaşılmıştır. Kapasite mekanizmaları ve sözleşmelerle desteklenen bu gelişimin yarısı Avrupa (özellikle Birleşik Krallık) ve Amerika Birleşik Devletleri’nde olmuştur. Çin, 2017 yılına göre dört kat artış göstererek, en büyük büyümeye sahip ülke olmuştur.